Sonbahar ve kış aylarında kuvvetli kuzey rüzgarlarının estiği Doğu İran ve Azerbaycan’da ilkbahar ve yaz aylarında da bu rüzgarın devam ettiği bir yer vardır. Bu bölgeler “120 günlük rüzgarlar / kara rüzgarlar” olarak bilinen ve hızı bazen 100 km/saati bulan rüzgarlardan etkilenir. Günümüzde Azerbaycan’da bulunan Nahcivan’a eski adı ‘Nish Toofan’ı (fırtınanın iğnesi) veren de bu rüzgarlardır. Rüzgârın olduğu yerde enerji vardır ve bu bölgenin insanları yüzyıllardır yatay yel değirmenleriyle bu rüzgarlardan faydalanmışlar. Asbad adı verilen bu yatay yel değirmenleri kil, saman ve tahtadan yapılmıştır. İran’ın çöl bölgelerinde kullanılan benzersiz mimariye sahip kerpiç binaların üzerine ahşap kanatlar yerleştirilmiştir. Bunlar, aşağıdaki kerpiç tonozlu bir odada bulunan öğütme taşlarını döndürür. Bölgenin en yüksek noktasında tek bir yerde toplanan yeldeğirmenleri kompleks bir tesis olarak inşa edilmiştir. Oldukça geniş alana yayıldıkları için aynı zamanda köyü fırtınadan korumak için bariyer görevi de yapar. Günümüzdeki asbadların Safevi hanedanlığı (1501–1736) döneminde yapıldığı ve dünyanın en eskileri arasında yer aldığı kabul ediliyor ancak tasarım çok daha eskiye MS 500-900 yılları arasına dayanıyor. 16. yüzyıl Avrupa’sında yaklaşık aynı zamanlarda ekmek pişirmenin zor ve zaman alıcı bir iş olduğunu düşünürseniz İranlı mimarların doğal bir tehdidi, yani kuvvetli rüzgarları akıllıca kullanarak ekmek gibi stratejik bir ürünün üretimi için olağanüstü bir fırsata dönüştürmesi bir mucizeden başka bir şey değil.
top of page
bottom of page
コメント