Tar, pek bilinen bir çalgı değildir ama İran, Azerbaycan, Gürcistan ya da Ermenistan müziğine aşinaysanız mutlaka bilirsiniz. Farsça "tel" anlamına gelir. İranlılar 5 telli olan tarlarını diz üzerinde çalar, Azeriler ise 11 telli olan tarlarını göğüs üzerinde çalarlar. Türkiye'de de çalınır ama Azeri tipi olanı. Bana kalırsa müzik söz konusu ise coğrafya ya da kavim önemli değildir. Önemli olan o sesin size ne hissettirdiğidir.
🎶
Tarın gövdesi dut ağacından, sapı ceviz ağacından ve burguları da armut ağacından oyma olarak yapılır ve ön kısmı dana yüreğinin zarı ile kapatılır. Belki de bu nedenledir güçlü dursa da sesinin yüreğinizin içine işleyecek kadar hazin olması. Hani gerçekten yüreğinizin teli titrer o sesi duyduğunuzda. Bir ince çizik atar, kağıt kesiği gibi canınızı acıtır.
🎶
Dinlemek isterseniz İran'ın eski büyük ustalarından Jalil Shahnaz, Mohammad Reza Lotfi veya Farhang Sharif ya da Hossein Alizâdeh'yi ya da son yıllardaki favorim Ali Ghamsari'yi, Azerbaycan'ın eski büyük ustalarından Ramiz Guliyev, Uzeyir Hajibeyov ve benim son yıllardaki favorim Shagriyar Imanov'u öneririm.
🎶
Not: Setar da tarın bir türüdür ve elbette onda da müthiş ustalar var. Mohsen Namjoo gibi. Hani niye bahsetmedin derseniz...
Comments