Sanat tarihinde hakkıyla tanınmayan sanatçılar vardır. Bunlardan biri kanımca Edward Poynter’dır (1836-1919). Bir dönem İngiliz Kraliyet Akademisi’nde başkanlık da yapan Poynter, ressam, tasarımcı ve baskı ustasıdır. Eşi dahil ailesindeki kişilerden söz etmek inanın çok uzun sürer.
📍
Seveni olduğu kadar sevmeyeni de çok olan Poynter, İngiliz neo-klasik ressamların arasında benim nispeten daha sıcak bulduklarımdandır. Ne demek istediğimi anlatabilmek için onu “Aşk Tapınağındaki Psyche” resmi ile tanımanızı istedim.
📍
Psyche, Milet kralının üç kızından biridir. Öylesine güzeldir ki, bunu kıskanan Afrodit, oğlu Eros’dan okuyla Psyche’yi vurmasını ve onu bir canavara aşık etmesini ister. Fakat Eros, Psyche’yi görür görmez ona aşık olur. Onu her gece ziyaret ettiği ama gündüzleri asla uğramadığı bir sarayda yaşatır.
📍
Psyche her gün oyalanmak için bir hanımeli dalıyla saraya getirdiği kelebekle vakit geçirir. Hem Psyche hem de kelebek insan ruhunu sembolize eder.
📍
Hanımeli, farklı mitolojilerde karşımıza çıkar. Yunan mitolojisinde aşıklar Chloe ve Daphnis ancak hanımeli çiçek açarken birlikte olabilirlerdi. Daphnis, aşk tanrısı Eros'tan hanımelinin daha uzun çiçek açmasını istemiş; bazı hanımeli türlerinin havalar sıcak olduğu sürece çiçek açmasının nedeninin bu olduğuna inanılır. Bu nedenle de Viktorya dönemi çiçek dilinde hanımeli, koşulsuz sevgiyi, sadakati ve şefkati temsil eder.
📍
Sir Edward John Poynter, Psyche in the Temple of Love, 1882, Walker Art Gallery, Liverpool
Comentarios