Paul Cézanne, yaşadığı dönemde geniş kesimlerce takdir edilen bir sanatçı değildi. Ancak, sanat dünyasında ileriki yıllarda öne çıkacak büyük isimlerin çoğunu etkilemesi nedeniyle, günümüzde geç 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl sanatının öncülerinden biri kabul edilir. 📍 Cézanne’ın kişiliği, sanatından ayrılamaz. Çelişkilerle dolu biri olarak hem kendisine çok inanır hem de sıklıkla kendinden şüphe duyardı. Cézanne resim konusunda tutkulu ama esas olarak kendi kendini eğitmiş biriydi. Her eserini büyük bir özenle ele alırken, resmini bitirme aşamasında çoğu kez ümitsizliğe kapılır ve kendini yetersiz hissederdi. 📍 Cézanne “Doğayı silindir, küre ve koni biçiminde ele almak” istediğini söylüyordu. Bunun anlamı, onun resmettiği her şeyde yalın şekiller ve yapılar arıyor olmasıydı. Neredeyse matematiksel hesaplarla, her şeyin tuvalde tam olarak nerede durması gerektiğini belirliyordu. Her renk bir diğeriyle dengelenmeli, her fırça darbesi doğru yönde olmalıydı. 📍 Cézanne, 15. yüzyıla dek uzanan Batı resim geleneğiyle tüm köprüleri atan sanatında vurguyu gerçeklikten farklı unsurlara doğru taşıyan ilk sanatçıydı. Bu radikal bir tutumdu ve kuşağının ressamları da kamuoyundan ve eleştirmenlerden çok önce onun bu dehasının farkına varmıştı. 📍 Picasso’ya göre “herkesin (ressamların) babası”, Matisse’e göre “resim sanatının Tanrısı” Paul Cézanne, 15 Ekim 1906’da resim için dışarıdayken bir fırtınaya yakalandı. Bilincini kaybetti ve birileri onu eve taşıdı. Sekiz gün sonra, 23 Ekim 1906’da zatürreden öldü. 67 yaşındaydı. 📍 Not: İlk fotoğraf ikinci olan orijinalin renklendirilmiş halidir. Son fotoğraf, Cézanne’ın stüdyosu.
top of page
bottom of page
Comments