“Edep” kavramı aslında tüm uygarlıklara ait olsa da kendini en çok İslamiyette gösteren bir kavram. Batı dillerinde “edep” kelimesinin karşılığı yok. Ona yakın gelen Fransızcada “étiquette” veya İngilizcede “good manners” tabirleri var. İkisi de aslında görünürdeki davranışları anlatan kavramlar… Yani “adab-ı muaşeret” dediğimiz şeye işaret ediyorlar. Bizdeki “Hak ile beraber olmak, olan her şeyi Hak’tan bilmek” manasındaki engin “edep” anlayışı orada yok yani.
📌
Bizdeki “edebiyat” kavramı bile “edep”ten gelir. Edepten doğan veya edep bildiren eserler demektir. Oysa bu kavramın Batı dillerindeki karşılığı olan “literatura”, kök anlamı itibariyle “yazılan şeyler” demektir. Vasıf bildirmez.
📌
Edep her şeyi kuşatan bir alandır. Kendine, her şeye ve herkese olması gerekendir. Bazen var, bazen yok olamaz. Edep, güzelliğin ve doğruluğun aynı anda ve sürekli olmasıdır. Edep, sadece dışta değil, içte de olmalıdır.
📌
Daha çok inceliği var ama sanırım derdimi anlatabildim. Bu ara sık sık söyleyesim var da bugün hepsi için topluca huzurunuzda söylüyorum. Bana katılır mısınız?
📌
Edeb yâ Hû!
Comments