Artık biliyorsunuz, benim beynim biraz dalgalı çalışır. Bir konuyla ilgilenirken bağlantılı başka konuya geçer oradan da başka yere atlarım. Bugün de şöyle oldu: 📍 Bugün İngiliz besteci Edward Elgar’ın doğum günü, ne yazayım diye düşünmeye başladım. Klasik Batı Müziği’ne tutkun olsam da itiraf edeyim İngiliz bestecilere mesafeliyimdir. Elgar hariç... Kendisi 1905 yılında İstanbul’a gelmiş ve burada bir konser vermiş. 2014 yılında bununla ilgili @peramuzesi’nde bir sergi olmuştu hatta. 📍 Önce aklım konserin gerçekleştiği İngiltere Yazlık Konsolosluğu’na gitti. 1911’de yanan bu güzelim binanın olduğu alanın 1847’de Sultan Abdülmecid tarafından Kraliçe Victoria’nın doğum günü şerefine içinde 4 ahşap yalı ve bazı terkedilmiş fabrika / depo binalarıyla birlikte İngiltere Büyükelçiliği’ne hediye edildiğini hatırladım. 📍 Derken aklım gene Tarabya’da Sultan Abdülmecid’in kendisine ait bir tahta köşkü Kırım Savaşı sırasında, 1854 yılının başlarında, bir deniz hastanesi olarak kullanılmak üzere İngiliz Deniz Kuvvetleri’ne tahsis ettiği geldi ki bu binanın yerinde bugün Alman yazlık elçiliği var. Neyse... Bunu düşünürken aklım Tarabya’da bulunan Kırım Mezarlığı’ndaki İngiliz mezarlarının niye Haydarpaşa’ya taşındığına geçti. 📍 Yetmedi, “Tarabya, İngilizler için ne kadar önemli aslında, boşuna değil bir sokağa adını vermeleri” diye devam edip kendimi Londra’da Therapia Road’da buldum. 📍 Elgar’dan başlayıp geldiğim yere bakın... Başınızı döndürdüysem kusura bakmayın artık.
top of page
bottom of page
Opmerkingen