Geceyarısı vardığım çölde sabah gözlerimi açtığımda gül pembesi bir dünyaya (belki de bir düşe) uyandığım seyahatim unutulmazlarım arasındadır.
📍
Kızıl renkli kum kayalıklarına kurulan kayıp şehir Petra, 1812 yılında bugün keşfedildi.
📍
Nebati Krallığı’nın başkenti olan Petra, MS 2. yüzyıldan itibaren tamamen unutulmuş, yeniden keşfedilene kadar da sadece Bedevilerin bildiği bir yer olarak kalmış. Günümüzde @unesco Dünya Miras Alanları Listesi’nde bulunan kent, gül pembesi rengiyle sürprizlerle doludur.
📍
Daha önce gördüğünüz hiçbir yere benzemeyen bu muhteşem şehir, sadece yapılarıyla değil gizemi, renkleri ve doğal oluşumuyla da göz kamaştırıcıdır.
📍
Nebati halkı tarafından şekillendirilen rengârenk kayalıkları Şair John William Burgon, “Tarihin yarısı kadar yaşlı, gül kırmızısı şehir” olarak tanımlar. MÖ 400 ile MS 106 yılları arasında yaşayan kent, ticaret sayesinde çok zengindi. Son Nebati Kralı II. Rabbel’in Romalılara yenilmesine sonra Nebati Krallığı, MS 106 yılında Roma İmparatorluğu’na dâhil edildi. Bu bölgeye Hıristiyanlık 4. yüzyılda geldi, Müslümanlar ise 7. yüzyılda. On ikinci yüzyılda kısa bir süre Haçlıların egemenliğine girdi. MS 400 yıllarından sonra deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı gözden düşen Petra, zaman içerisinde unutulup gitti. Nebatiler ise ardında bu kayıp kenti bırakarak yeryüzünden silindiler.
📍
Yaklaşık 100 km2 alana yayılan Petra’yı olabildiğince hakkıyla gezmek için oldukça uzun bir zaman ayırmanızı öneririm.
Comments