O benim mavi adamım, renklerin beyazdan sonraki en safı olan maviye coşkuyla bakmamızı sağlayan adam... Düşsel bir dünyayı gerçek sanmamızı, meleklerin varlığına inanmamızı sağlayan sanatçı...
🎨
Marc Chagall, 1887 yılında bugün ölü olarak doğdu. Çünkü doğduğu gece kasabada çok büyük bir yangın çıkmış, bebeği şehrin öbür ucundaki daha güvenilir başka bir yere taşımak zorunda kalmışlar. Minik bedeniyle bebek, umut kesilecek derecede kötüymüş, iğnelerle delmişler, su dolu kovaya daldırmışlar. “Sonunda hafif bir viyaklama duyulmuş.”
🎨
Bugün onu ben değil ülkemin sanatçıları anlatacak:
🎨
Ara Güler’in “Yeryüzünde Yedi İz” kitabından:
“Chagall ailesinin bir süre İstanbul’da oturduğunu ilk kez duyuyordum. Bizzat kendisinden duyduğuma göre doğruydu. Sonradan öğrendim ki, Chagall, Romanya Yahudisiymiş. Ve o tarihlerde göç zorunluluğu olunca önce İstanbul’a gelmiş, bir süre sonra da Paris’e yerleşmiş. Herhalde İstanbul’da kalsaydı Chagall olmayacaktı, olsa olsa Nurullah Berk ve Bedri Rahmi’nin arkadaşı olacaktı; kıskandıkları için onu Akademi’ye hoca da yapmayacaklardı. O da köprüden her akşam vapura binip adaya giderken filtresiz yassı bir yenice sigarası yakacak ve dumanını Marmara denizine doğru üfleyecekti.”
🎨
Cemal Süreya ise “Yazmam Daha Aşk” şiirini Chagall’in ‘Ben ve Köy’ tablosundan esinlenerek yazdığını belirtir ve ekler: “Ressamlar kadar şairlerin de çok öğreneceği var ondan. Ben kendi payıma, kimsede Chagall’daki kadar adamı çarpan, bozan, alıp götüren şiirsel çağrışımlar görmedim.”
🎨
Edip Cansever de onu bir şiirle anlatır:
“bir testi bir tabak
şinana chagall
üstünde balık içinde balık
şinana chagall
altında yanında tatlı kuruluk
şinana chagall
şu kasap dediğin ne kötü mahluk
şinana chagall
bir bitki yürümüş gitmiş
şinana chagall
atlardan uzunca böcekten küçük
şinana chagall
burası ne dünyada bir yer
şinana chagall”
🎨
Sanat olağanüstü değil mi? Dünyanın bir yerindeki bir sanatçı için başka bir yerde şiirler yazılması... Dünya böyle bir yer olmalı hep ❤️
Comments