Osmanlı döneminde Atina, Athina veya Athenai şehri “Medinet-ül Hükema” (Bilginler Şehri) adıyla bilinirdi. 1669 senesinde Atina’yı ziyaret eden Evliya Çelebi bu durumu seyahatnamesinde “Bu şehir içinde 7 bin adet Rumi hekimler [filozoflar] toplandığında bütün milletlerin tarihçileri bu şehre ‘Hekimler şehri’ diye isim verdiler.” diye yazar.
📍
Evliya Çelebi, Atina’da üç adet sıbyan mektebi ile bir medreseden de söz eder. Bugün Roma agorası yakınında tek başına duran bir kapı vardır. Uzun kitabe okunmaz halde olmakla beraber Ekrem Hakkı Ayverdi yaptığı araştırmada, bu medresenin Mustafa Ağa Medresesi olduğunu belirtir. Kitabenin tarihi de 1133/1720-21 olarak tespit edilmiştir.
📍
Bir süre cezaevi olarak kullanılan medrese 1914’te kısmen yıktırılmış, sadece bugün görülen cümle kapısı korunmuştur. Tamamı kesme taştan olan cümle kapısı ince köşe sütunları, rozetler, burmalı silmeler ve kabartma olarak işlenmiş kandil ve servi motifleriyle çok güzeldir.
📍
Bu fotoğraflar bana çok anlamlı gelir. Ne düşünür, ne anlatırlar acaba? Kendi şehirlerinin yalnız antik çağda değil, Osmanlı döneminde de alimler şehri olduğunu mu? Yoksa hayatta önemli olan tek şeyin sadece hayat olduğunu mu?
Comments