Dün fesleğenin geçmişinden söz etmiştim. Bugün de sıra dünyanın en lezzetli soslarından biri olan “Pesto Sosu”nun tarihine geldi. “Pesto alla genovese”ye...
🌱
Sosun adı Cenova dilinde ‘ezmek’ anlamına gelen pestâ (İtalyanca: pestare) kelimesinden geliyor. Giovanni Battista Ratto’nun 1863’te yayınlanan ‘La Cuciniera Genovese’ adlı kitabında pesto sosu ilk kez tanımlanmıştır.
🌱
Fesleğen, Liguri’ya 11. Yy ikinci yarısıyla 12. Yy yüzyılın başlarında gelmiştir. I. Haçlı Seferi’ne maddi destek sağlayan Cenova Cumhuriyeti'nin ünlü lideri Guglielmo "Testa di Maglio" Embriaco'nun komuta ettiği ekipte olan Kaptan Yüzbaşı Bartolomeo Decotto tarafından savaşta iyileştirici gücü fark edilerek tohumları getirilmiştir.
🌱
Yüzbaşı, yanında getirdiği bu tohumların bir efsaneye dönüşeceğinden büyük ihtimalle habersizdi. İlk zamanlar, yapraklarının sadece merhem yapımında kullanıldığı söylense de fesleğenden merhem elde etmek için havanda döverken birisinin aklına zeytinyağı ekleyip cilt bozukluklarını tedavisinde kullanmak geldi. Anlatılana göre sos yanlışlıkla ekmeğe döküldü, böylece pesto sosu tarihteki yerini almış oldu.
🌱
Pesto geleneksel olarak tahta tokmak ve mermer havan içinde hazırlanır. Önce sarımsak ve çam fıstığı ezilerek macun kıvamına getirilir, ardından yıkanmış ve kurutulmuş fesleğen yaprakları ile tuz eklenerek ezilmeye devam edilir. Son olarak parmesan peynirinin en güzel hali olan Parmigiano Reggiano ve Pecorino peyniri ile sızma zeytinyağı da konulunca sosun yapımı tamamlanmış olur. 🌱
Hazır üretim soslar da idare eder ama... bu başkadır, bambaşka...
Comentários