Eminönü’nde, Zindankapı’nın hemen yanıbaşında bir otopark, otoparkın girişinde sıvalı tuğladan yapılmış, alüminyum doğrama kapılı ve çift aplikli küçücük bir türbe.
📌
17.yüzyılın en değerli ve önemli sarhoşlarından, ismi nerede ise içki ile özdeşleşmiş Bekri Mustafa ile Şeyh Abdürraif Şamadani, yüzyıllardır aynı türbede yan yana istirahatteler. 📌
Bekri Mustafa’yı bilirsiniz, ayyaşların piri kabul edilir. İçki içenin öldürüldüğü Sultan IV. Murad döneminde zekasıyla hayatta kalmıştır. Haliç’te kayıkçılık yaparak geçinir, kazandığı parayı da Balıkpazarı’ndaki meyhanelerde harcarmış. Mezarının gerçekten Eminönü’nde olduğuna dair kayıtlar mevcut. O zaman buraları meyhanelerle dolu olduğuna göre Bekri Mustafa’ya uygun bir mezar yeri imiş. Hayatı ile ilgili herhangi bir bilgimiz olmamasına karşın hakkındaki pek çok hikaye günümüze kadar gelmiştir.
📌
Diğer ismi ise pek bilmeyiz. Evliya Çelebi, Zindankapı hakkında, Şeyh Zindanî Abdurrauf Samadanî (doğru isim bu) isminde ‘seyyidlerin büyüklerinden bir ulu sultan’ın, İstanbul kuşatmasına katılarak bu kapıdan şehre girdiği için Zindankapı denildiğini, Şeyh Zindanî’nin, Harunü’r-reşid zamanında elçi olarak İstanbul’a gelip bu zindanda zehirlenerek öldürülen Baba Cafer Sultan’ın neslinden olduğunu ve fetihten sonra kendi yeşil sarığını atası Baba Cafer Sultan’ın baş tarafına koyarak yetmiş yıl türbedarlık ettiğini söylüyor.
📌
Tabii Baba Cafer gerçekten orada mı gömülü, oradaysa Şeyh hazretleri nerede? Ya da 400 yıl sonra Bekri Mustafa oraya nasıl gömüldü hiç bilmiyoruz ama önemli olan şu anda her ikisinin de evliya muamelesi görmesi.
📌
Ama mesela ben bu uygunsuz türbe arkadaşlarının birbirleri hakkında ne düşündüğünü hayal etmekten de kendini alamıyorum. Bir düşünün; eğer bu küçücük türbedeki mezarlarında, 400 yıldır birbirleri ile sohbet ediyorlarsa, ne tartışmalar, ne yorumlar, ne muhabbetler ve ne kavgalar yaşanmıştır. Ne dersiniz? 😊
Comments