Anadolu Hisarı
- Ayse Bayvas
- 28 May 2021
- 1 dakikada okunur
Türklerin fetihten önce İstanbul ve Boğaziçi’nde ilk kurdukları Osmanlı yerleşimi ve kalesi Anadoluhisarı’dır. Osmanlı’nın ikinci İstanbul kuşatmasına hazırlığın bir parçası olarak 7.000 m2’lik bir alan üzerine, Boğazın iki yakasının en dar noktası olan 660m mesafedeki bölgesine inşa edilmiştir.
📍
Boğaziçi geçişlerini kontrol altında tutmak için yapıldığından, Gözlüce Hisar adıyla da anılmıştır. Fatih Sultan Mehmed döneminde Yenice Kal’a denilmekteydi. Hoca Sadeddin Efendi ise “Akça Kal’a” diye ifade eder. Bunun yanı sıra başka kaynaklarda buranın Güzelce Hisar, Yeni Hisar, Yenice Hisar isimleriyle anıldığını da öğreniyoruz. Batı kaynaklarında burası Neo-Castrum (Yeni Hisar) adı ile geçer.
📍
Anadoluhisarı’nın bugün bulunduğu yerde önceleri bir Zeus ya da Jüpiter Urillo Tapınağı olduğu rivayet edilmektedir. Hisarda bulunan tek iz içi oyulup kuyu bileziği haline getirilmiş kompozit üsluptaki bir sütun başlığıdır. Nereye ve hangi zamana ait olduğu konusunda kesin bir bilgi yoktur.
📍
Hisar içinde ve bitişiğinde 19. yüzyılın başlarına kadar bir yerleşme söz konusu değildir. Güzelcehisar’ın inşasında bir askeri yapı olarak içine dizdarhâne ve neferât evlerinden başka mesken bulunmaz iken, sonraki yıllar içerisinde kale civarında yapılan çeşitli ev, mescit, okul, yalı ve dükkanlarla bölge canlanmıştır.
📍
1878 tarihindeki büyük hisar yangınının ardından Anadoluhisarı’nın yaşadığı son büyük tahribat, 1928 yılında Cumhuriyet dönemindeki İstanbul’un ilk Belediye Başkanı Emin Erkul döneminde bugünkü hali ile Üsküdar İskelesi-Paşalimanı-Kuzguncuk-Beylerbeyi-Çengelköy-Vaniköy-Kandilli-Göksu-Anadoluhisarı sahil yolunun oluşumudur. Hisarın beden duvarlarının bir bölümü iki yönlü yıkılarak tam ortasından sahil yolu geçirilir. Ayrıca hisar ile karşı kıyıyı birbirine bağlayan Göksu Deresi üzerindeki ahşap köprünün yıkılır yerine betonarme bir köprü inşa edilir. Artık ne bölge eskisi gibi ne de hisar eski görkemindedir.
Comentarios