Louvre'u muhteşem güzel sanatlar koleksiyonuyla tanımlamaya o kadar alıştık ki, onun bir saray/ev olarak mirasını unutuyoruz. Louvre'un içinde başka bir hayatın ve başka bir dönemin ayrıntılarını içeren üstelik de çılgın kalabalıktan uzak bazı daireler vardır. III. Napolyon'un daireleri, gizli ve mini bir Versailles'dır. 📍 Richelieu Kanadı'ndaki bu dairelere Galérie du Carrousel'den (Louvre'a bağlanan bir yeraltı alışveriş merkezi) veya rue de Rivoli'deki girişten girebilirsiniz. İçeri girdikten sonra, farklı galerilere (örn. Denon, Sully) çıkan yürüyen merdivenlerin bulunduğu müzenin merkezine doğru ilerleyin. “Richelieu”yu hedeflediğinizce bir dizi göz kamaştırıcı merdivenden geçeceksiniz. Bir plakette, "girmek üzere olduğunuz odaların İkinci İmparatorluk döneminde yenilendiğini ve o zamanlar Louvre'un (1852 ile 1857 arasında inşa edilmiş) yepyeni bir kanadının parçası olduğunu" yazar. Louis XIV tarzında tasarlanan daireler neredeyse hiç değişmemiştir. 📍 Vardığınızda sizi bir dizi kocaman avizelerle dolu "oturma odalarına" yönlendiren, hiç bitmeyen kırmızı kadife koridorlara ulaşacaksınız. Sizi bir odada konuklarını piyano çalarak ve şiir okuyarak ağırlayan Napolyon III'ün eşi Eugenie'nin büyüleyici portresi karşılayacak. 📍 Tavanda Eugène Appert'in egzotik kuşlarla süslediği bir trompe l'oeil gökyüzü olan ve küçük bir köy halkının rahatça oturabileceği yemek odasının misafirlerle dolup taştığı dönemde nasıl göründüğünü hayal edin. 📍 Odaların renkleri genelde koyu, yumuşak kırmızı ve zengin altındır, ancak aynı zamanda ardıç kuşu yumurtası mavisi ve pastel pembelerin kullanıldığı çarpıcı odalar da vardır. 📍 III. Napolyon tahta geçtiğinde Paris'i tam modernizasyona soktu. İmparator, 1846-1848 yılları arasında Londra'da geçirdiği yıllardan ilham alarak şehirde, neşeli Londra'da gördüklerinden pek farklı olmayan ve hızla artan nüfusu barındırabilecek yeni altyapılar yarattı. Bu konuda sağ kolu, Napolyon'un çok sevdiği gösterişli Neoklasik tarzın geliştirilmesindeki rolünün hayati olduğunu kanıtlayan Georges Eugène Haussmann'dı.
top of page
bottom of page
Comments