google-site-verification=PbL_5t5j-grNUlEnxPDPRb9h69cnQI7ks2lm5P-n88U
top of page

Hadika

Ben Ayaspaşa’da büyüdüm. Penceremden Kabataş İskelesi’nde arabalı vapur kalabalığını, köprünün yapılışını seyrettim. Koşarak setüstüne inmek büyük eğlenceydi. Deniz kenarında sırtımı oradaki taşa yaslayıp balıkçılarla sohbet etmek de... Dünya güvenliydi aslında.

📍

Bu sabah İstanbul’a geldim ve havaalanında gördüğüm eski bir fotoğraf, bir düşün seli şeklinde çocukluğuma ve oyun alanlarıma kadar götürdü beni. İşte size muhtemelen önünden ne olduğunu anlamadan geçtiğiniz ve artık denizi özleyen bir deniz anıtı hikayesi.

📍

Tam Üsküdar motorlarının çıkışında şimdilerde büfelerin ve satıcıların arasına sıkışmış bir yazılı taş levha vardır. 1980’lerde kıyı yeni iskele için doldurulunca 3 ve 4. fotoğraflardaki yerinden daha içeride kalmış oldu.

📍

Sultan Abdülmecid, 1851 yılında fırtınalı havalarda kayıkların sahile yanaşabilmeleri için buraya bir liman inşa ettirmiş, inşaat hatırası olarak da bir yüzü deniz cephesine, bir yüzü küçük limana bakan “Hadika Taşı”nı diktirmişti. Sütunun iki tarafındaki tarih kitabelerinde limanın inşasından sağlanan faydalar sayılmakta ve Abdülmecid’e edilen dualar ile sultanın tuğrası yer alır.

📍

Hadika, saray bostan ve bahçeleri için kullanılan bir deyim olup "Etrafı ağaçlarla çevrili sulak bahçe" anlamındadır.




0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page