Bir efsaneye göre inci, bir deniz kabuğuna düşen bir çiy damlasının ay tarafından döllenmesiyle oluşmuştur. Bir başka efsaneye göre beyaz bir kuş güneşle çiftleşir, suya dalar ve birkaç ay sonra inci doğar. Başka bir anlatımda inci, yıldırımın istiridyeye çarpması sonucu meydana gelmiştir ki, bu da onu ‘ateş ve suyun sembolik birleşimi’ yapar.
🐚
Deniz kabukları ile kadın üreme organları arasındaki benzerlik; istiridyenin içinde oluşan incinin, jinekolojik ve embriyolojik anlamı ve istiridyeleri, suları ve ayı birleştiren ilişkilerdir. Aslında şöyle hakkıyla anlatacak yer olsa Üst Paleolitik Dönemin başından başlamam gerekir. Ben biraz kısa keseceğim haliyle.
🐚
Sümerler inciyi, yumurta ve neslin üremesiyle aynı anlamda kullanıyordu. Yunan ve Roma Mitolojisi’nde Afrodit’in (Venüs) simgesiydi. Eski İran’da kırılmamış doğal inci, bekaret; incinin kırılması da, aşılanma ve doğum demekti. İnciler, Japonya ve Çin’de de, ölümsüzlük ve yeniden doğumu sağlaması amacıyla, ölen kimseyle birlikte gömülürdü. İncilerin bekçileri de, ilginç bir şekilde “Nagalar” yani yılanlardı. Hindistan’ın bazı bölgelerinde, ölünün ağzına, yeniden doğuşu sağlamak amacıyla birer inci bırakılırdı.
🐚
Bezelye büyüklüğünde bir incinin oluşumu 15 yıl sürer. İnci; beklemenin, korumanın, değer bilmenin ve gizemin sonucu; okyanusun derinliklerinden gelen güzelliğin, asaletin ve masumiyetin sembolüdür.
Comments