google-site-verification=PbL_5t5j-grNUlEnxPDPRb9h69cnQI7ks2lm5P-n88U
top of page

Kimsesiz

Çok uzak bir geçmiş değildi aslında. Sanki dündü şu yokuştan inip kiliseye girişim. Taşların arasına sinmiş tütsü kokusu gelmişti saçlarıma tatlı bir esintiyle… 📍 “Anılar sıkışmış tozlu yola” diye düşündüm. “Kaç vaftiz, kaç düğün, kaç cenaze gördü bu duvarlar? Belki de bu duvarları yaşatan o kırık pencerenin ardındaki eski dualardır” diye geçti aklımdan. 📍 On altıncı yüzyıl kayıtlarında sadece Ermenilerin daha sonra Müslümanların da yaşadığı Adiş Köyü (yeni adı Değirmensuyu), artık uzak kalan bir coğrafyada. Eskiden keşişlerin adını taşıyan mahalleler ya yok olmuş ya da boş. 📍 Yüzyıllarca Ermenilerin ve Müslümanların birlikte yaşadığı, Müslümanların eşkiya saldırılarına karşı Ermenileri koruduğu bu kimsesiz topraklarda, ancak merak edip yolu düşenlerin dokunduğu bu duvarlar anıları saklamaya devam ediyor. 📍 Bazı özelliklerinden 16. yüzyıla tarihleyebildiğim Surp Garabet Kilisesi ise Fırat’ın oluşturduğu derin vadinin kıyısında alabildiğine sessiz.



1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page