Karaağaç, adını burada bir zamanlar varolan Karaağaç ormanlarından almıştır. Eski yıllarda, Karaağaçlılar geçimlerini şarapçılıktan sağlarlarmış. Yakın geçmişte Karaağaç; zengin Edirneliler ile azınlık önde gelenlerinin ve görevli memurların yaşadığı gözde bir yerdi.
📜
Karaağaç’ın en önemli tarafı 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile burada yaşanan ünlü diplomatik tartışmalar sonunda, Savaş Tazminatı yerine sayılmak üzere Türk topraklarına katılmış olmasıdır. 1915'te Bulgaristan'ı kendi yanında savaşa sokmak için Almanya'nın yaptığı şiddetli baskı yüzünden, Karaağaç, Meriç batısındaki tüm Türk topraklarıyla birlikte Edirne'den ayrılmıştı.
📜
Bu anlaşmayı simgeleyen anıt, ancak 1998 yılında yapıldı. Anıt, birbirinden bağımsız ve 45 derece açı ile üç konsol üzerine oturmuş sütunlardan oluşuyor.
📜
Birinci sütunun yüksekliği 36.45 metre olup; Anadolu’yu, ikinci sütun yüksekliği 31.95 metre olup; Trakya’yı, üçüncü sütun yüksekliği de 17.45 metre olup; Karaağaç’ı simgeliyor.
📜
Bu sütunları, 7.20 metre yükseklikte birbirine bağlayan beton çember, birlik ve beraberliğin sembolü. Bu çemberin ön yüzünde yerleştirilmiş 4.20 metre boyundaki genç kız figürü; estetiği, zarafeti ve hukuku temsil eder. Genç kız figürünün bir elindeki güvercin, barış ve demokrasinin, diğer elindeki belge ise Lozan Antlaşması’nın simgesidir. Anıtın ayaklarının yerleştirildiği yarım daire şeklindeki 15 metre yarı çaplı havuz ülkemizi çevreleyen denizleri temsil eder.
📜
Lozan Antlaşması, özgür ve demokratik bir ülkenin en büyük kuruluş adımıdır. Bu süreçte başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere yüreğini, aklını, kararlılığını ve canını ortaya koyan herkesi minnetle anıyorum.
