google-site-verification=PbL_5t5j-grNUlEnxPDPRb9h69cnQI7ks2lm5P-n88U
top of page
Yazarın fotoğrafıAyse Bayvas

Marc Chagall

Rengarenk paletini coşkuyla kullanan bir hayalci, sevgiyi hayatının odağına almış tutkulu bir aşık, dünyaya bakmak için ruhunu kullanan bir ressam demek yeterli olmaz Marc Chagall (1887-1985) ya da doğum adıyla Moishe Segal için...

🎨

Dünyamıza kendine has sembolizmini ve resim sanatında adıyla anılan bir mavi tonunu bırakan büyük sanatçının bugün ölüm yıldönümü.

🎨

Marc Chagall, otobiyografisinde, “Ama, her şeyden önce, ölü doğmuşum” diye anlatır. Çünkü doğduğu gece kasabada çok büyük bir yangın çıkar, durumu umut kesilecek derecede kötü bebeği şehrin öbür ucundaki daha güvenilir başka bir yere taşırlar.

🎨

İşte bu küçük kasabada fakir ve dindar Yahudi bir ailenin çocuğu olarak hayata başlayıp, Fransa’nın en saygın sanatçılarından olarak bitirdiği yaşam serüveni iki kelama sığmaz. İki savaşa tanık olup, önce doğduğu yeri terk etmek ve daha sonra çok sevdiği Fransa’dan Naziler yüzünden kaçmak zorunda kaldığı zamanlarda muhteşem eserler yaratmaya devam etmesini ise anlatabilmek zor.

🎨

Picasso’nun ifadesiyle, dönemin Matisse’den sonra en iyi renk ressamıdır o. Resimsel mantığın kurallarıyla değil de duygusal ve şiirselliğe dayalı resimler yaptı.

🎨

Dünyanın pek çok müzesinde görebileceğiniz tablolarının yanı sıra Paris’te Opera Garnier’nin tavanına yaptığı freskler ya da New York Metropolitan Opera Binası’ndaki duvar resimleri aklınızı başınızdan alabilir. Ya da Birleşmiş Miletler Merkezi’ndeki vitray çalışması... Ama bana sorarsanız Chagall’ın en büyük eserlerinden biri 1960 yılında Kudüs’teki Hadassah Hastanesi Sinagogu için tasarladığı 12 adet vitray penceredir.





2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Bernini

Kar

Comments


bottom of page