Yorgo Kentrotas, 1820 yılında bugün Milos Adası’ndaki antik tiyatro kalıntılarının yanında olan tarlasını sürerken bulduğu heykelin tüm zamanların en güzel heykellerinden biri olduğunu bilmiyordu. Gene de yüksek bir değere satabileceğini düşünüp evine taşıdı, ancak kısa bir süre sonra heykel adada duyuldu. 🌹 Fransız deniz subayı Jules Dumont d’Urville bu keşfi öğrenince hemen eserin satın alınması için Fransız Büyükelçisi Charles-François de Riffardeau ile temasa geçti. Gelgelelim haber büyükelçiye geç ulaşınca köylü heykeli Sultan II. Mahmud’un Orta Doğu’daki donanmasının tercüman-rehberi Nicholas Mourousi’ye satmaya karar verdi. Evet, o sırada Milos Adası Osmanlı toprağıydı. Ancak Fransız Büyükelçisi’nin temsilcisi Vicomte de Marcellus kendilerine göre tam vaktinde yetişti, köylüye 6000, diğer köylülere de sus payı 7000 Frank vererek tam heykel Konstantiniye’ye doğru yol almak üzere gemiye yüklenirken satışı iptal ettirdi. Birkaç ay sonra ise Mourousi, Sultan II. Mahmud’un emri ile Konstantiniye’de donanmanın önünde idam edildi, bir süre sonra da Fransız Büyükelçisi bu heykeli kral 18. Louis’ye hediye etti. Venus de Milo, 1831’de Louvre’a yerleştirildi. 🌹 Antakyalı Alexandros tarafından MÖ 130 ile MÖ 100 yılları arasında yapılan 202 cm’lik heykel, Fransa’nın Prusya işgalinde olduğu zaman gene gömüldü. İçi kapitone meşe ağacından bir sandukaya yerleştirilip Paris’in Emniyet Müdürlüğü’nde bodrumda gizli bir yerde önüne duvar örülüp eski duvar hissi verilecek şekilde boyanan yerde saklandı. Paris, bu kuşatmadan yara almadan çıktı ama 1871’deki komün isyanı sırasında tehlikeye girdi. İhtilalcilerin yakıp yıktığı Emniyet’in enkazının altından çıkarıldı ve yerine yerleştirildi. 🌹 Hala güzelliğinden emin bir şekilde Louvre Müzesi’nde hayranlarını ağırlamakta.
top of page
bottom of page
Comments