Saka Kuşu
- Ayse Bayvas
- 12 Eki
- 1 dakikada okunur
Carel Fabritius, Rembrandt’ın en yetenekli ve başarılı öğrencisiydi. Adını ilk kez yanılsamacı perspektifi kullandığı duvar resimleriyle duyurdu. Karanlık içinde nesnelerin ışık almasına özel bir önem vermesi, dikkatli kompozisyon anlayışı ve resimlerinin şaşırtıcı yalınlığı, 1650’de yerleştiği Delft’te öğrencisi olan Vermeer’i de etkiledi.
🎨
Saka Kuşu, kompozisyonunun sadeliği ve yanılsamacı tekniklerin kullanımı açısından Hollanda Altın Çağ resim dönemi için alışılmadık bir eserdir. Sessiz bir anlatım ve sembol yüklü resimde sarı duvar üzerindeki bir tünekte dinlenen ve başıyla izleyiciye dönük saka kuşu dikkat çekmeyen bir ayrıntıyla ayağından tüneğe bağlıdır. Özgürlüğü ifade eden bir canlının, arkasındaki sınırlı duvar ve ayağındaki zincirle vurgu kazanan tutsaklık konumu içinde sunulmuş olması izleyiciyi bu durumun hüzünlü çelişkisiyle karşı karşıya bırakır. Fakat duruşundaki sıra dışı anıtsallık izleyicide gizli bir saygı uyandırır.
🎨
Fabritius’un bu resminde renkler dahil her şey semboliktir. Renk kullanımı oldukça sade ve gerçekçidir. Dikenli bitkilerle beslenen saka kuşları bu nedenle İsa’nın dikenli tacıyla ilişkilendirilerek, resimlerde İsa’yla bağlantılı sembol olarak kullanılmışlardır. Bunun için saka kuşları İsa’nın çekmiş olduğu acıların sembolüdür. Parlak sarı duvar, kutsallığın, ilahiliğin rengi olarak kullanılmıştır. Üzerinde durduğu dal parçası yeşil renktedir ve bu yeniden doğuşun sembolüdür. Kuşun ayağından bağlı oluşu onun çektiği acıları anlatmaktadır.
🎨
Sanatçı, 1654 yılında bugün Deltf’teki atölyesinde öğrencileriyle resim yaparken, yakınlarındaki cephaneliğin patlaması sonucu trajik bir biçimde yaşamını yitirmiştir. Bu olay sonunda sanatçının birçok çalışması da yok olmuştur. “Saka Kuşu” onun günümüze ulaşabilen birkaç yapıtından biri ve en ünlüsüdür.
🎨
The Goldfinch, Carel Fabritius, Oil on panel, 33.5 x 22.8 cm, 1654, Mauritshuis, The Hague






Yorumlar