Ahlat

Türklerin Anadolu’yu vatan yapmasının en önemli tanığı olan Ahlat’ta arkanızı göle verirseniz kıpkızıl toprağın üzerinde kıpkızıl bir taş ormanı ile karşılaşırsınız. Tıptan astronomiye her alanda bilginlerin geldiği, yetiştiği bu topraklar aynı zamanda ticaretin de merkeziydi. Kayı Boyu, atalarını toprağa emanet edip Söğüt’e yerleşmeden önce 170 yıl burada kaldı. 📍 Mimarlar ve zanaatkârlar, Orta Asya’dan kümbet tipi mezar yapıları ile Orhun Anıtları formundaki taşların en güzel örneklerini Ahlat’ta verdiler. Altıgenlerden oluşan yıldızları, evreni sembolize eden daireleri, yürek biçimli halkalara tutturulan örgüleri, doğanın canlı tasvirleri olan kıvrık dalları hatta stilize kuşları işleyen yaratıcı dehalardan adlarını bildiğimiz yirmi sanatçının mezarını bilmiyoruz ama onların bu evrensel sonsuzluk tanımlarını bir Ahi Ocağı’ndan aldıklarını anlayabiliyoruz. 📍 Geometriyi simgeleriyle birlikte antikiteden devralan İslam düşünürleri, iç içe daireleri insanın bilinç tabakaları olarak kabul ederlerdi. Öncesiz ve sonrasız…