Aşırı kilolu generallerin, piskoposların, fahişelerin, ev kadınlarının ve tuhaf hayal gücüyle yarattığı şehvetli resimleri ve heykelleri onu dünyanın en tanınmış sanatçılarından biri haline getiren Kolombiyalı Fernando Botero, Cuma günü Monako'da öldü. 91 yaşındaydı. Zatürreye yakalanıncaya ve hastaneye kaldırılıncaya kadar stüdyosunda resim yapıyordu 🎨 Gösteriş, kendini beğenmişlik ve açgözlülüğü çağrıştıran sembolik büyük boy figürleri, Latin Amerika sanatına küresel ilgiyi çekti. 🎨 Kolombiya'nın burjuva kent manzaralarını savurganlık, kendini beğenmişlik ve açgözlülük görüntülerini kayıtsızlıkla resmetti. Botero, kariyerinin başlarında keskin görsel kontrastlarla oluşturduğu resimlerinde zıplayan boğa güreşçileri, piskoposlar, fahişeler, akrobatlar, balo salonu dansçıları ve politikacıların portrelerini minik yılanlar, papağanlar, sinekler ve muzlarla süslüyordu. Resimlerinde yuvarlak yüzlü erkeklerin minik bıyıkları vardır; oldukça iri hanımlar minyatür sigaralar içer. 🎨 Tuval üzerindeki ve bronz döküm figürleri genellikle şehvetli ve hayal ürünüydü, ancak daha sonra Kolombiya'daki uyuşturucu şiddeti ve Irak'taki ABD yönetimindeki Ebu Garib hapishanesindeki işkence gibi güncel olaylardan ilham alan daha karanlık temalara yöneldi. Araba bombalamalarını, bir ormanda elinde otomatik silah tutan bir isyancı liderini, bir bar katliamını, bir adam kaçırma olayını ve diğer kargaşa sahnelerini resmetti; bunlarda diğer çalışmalarında olduğu gibi alaycı veya hicivli bir üslup kullanmıyordu. Bu resimlerin ülkedeki korkunç bir ana, bir delilik dönemine tanıklık olacağını umuyordu. 🎨 Bu resim karakterinin değişmesinin en büyük nedeni 4 yaşındaki oğlunun arabayı Botero kullanırken otoyoldaki bariyerin üzerlerine düşmesi sonucu hayatını kaybetmesiydi. Kazada Botero iki parmağının bir kısmını kaybetti ve sağ kolunda bir miktar hareket kaybı yaşadı, ancak acı onu bir çalışma çılgınlığına itti. Ona göre o güne kadar yaptığı en iyi tablo henüz eli bandajlıyken yaptığı oğlunun tablosuydu. 🎨 Bir resmin, bir akademisyenin açıklamasına gerek kalmadan, kompozisyon, renk ve tasarımla doğrudan izleyiciyle konuşması gerektiğine inanıyordu. Öyle de yaptı. 🎨 Huzurla uyu 🙏
top of page
bottom of page
תגובות