Cellat çeşmesi
- Ayse Bayvas
- 20 Eki 2020
- 1 dakikada okunur
Yarım kalan bir konumuz vardı ya... Devam edelim.
📍
Arapça “kırbaçlamak” anlamına gelen celd mastarından üretilen cellat, “kırbaçlayan, çeşitli eziyetler uygulayan” anlamına gelmekle birlikte daha çok ölüm cezalarını infaz edenler için kullanılır. Cellatlığın bir görev olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmiyor ama eski çağlardan beri var olduğu kesin. Cellatların farklı yollar kullandıkları ve farklı kişilerin farklı yollarda uzman oldukları da...
📍
Osmanlı Devleti’nde 15. yüzyıldan itibaren infaz için cellatların kullanıldığı anlaşılıyor. 16. yüzyılda padişahın koruma hizmetinde bulunan dilsizlerin ileri gelen devlet adamları ve hanedan mensuplarının idamlarını infaz ettikleri ve bunların da cellat olarak adlandırıldıkları da malum. Hatta sarayda cellatbaşının emrinde birçok cellat, bunların da yamak ve şakirtleri bulunurdu.
📍
Saraydaki infazlar birinci avluda Bâbüsselâm yakınında sağdaki çeşme önünde veya Divan Meydanı’nda yapılırdı. “Cellat Çeşmesi” adıyla bilinen bu çeşmenin ve ibret taşının ürpertici bir şöhreti vardı. Boyunları vurulan suçluların başları ibret için bu taş üzerine konulur, cellâtlar kullandıkları aletlerin kanlarını bu çeşmede yıkarlardı. Divan Meydanı’nda yapılan infazları padişah Kasr-ı Adl’den seyredebilirdi.
📍
Cellat Çeşmesi, Alman İmparatoru II. Wilhelm'in İstanbul'u 1892 yılında ziyareti esnasında saray ve avlu düzenlemesi sebebiyle Sultan II. Abdülhamid'in emriyle sökülerek bugünkü yerine taşınmış; yerine başka bir yerden getirilen Hamidiye Çeşmesi monte edilmiştir.
📍
1. Fotoğraf: Günümüzdeki yeri
2. Fotoğraf: Eski yeri ve yerine yapılan çeşme

Comments