Artık Ege’deyim ya biraz iltimas geçeceğim tabii...
📍
Burası Söke’ye bağlı Doğanbey köyü. Bir vadinin iki tarafında, Samos’un tam karşısında eski bir Rum köyü. Mykale yani Samsun Dağı’nın tepeden seyrettiği Doğanbey köyüne II. Abdülhamid döneminde Samos, Girit ve Kıbrıs’tan sanat ve meslek erbabı kişiler getirilip yerleştirilmiş. Mübadele ile onlar gitmiş Bosna ve Arnavutluk’tan Türkler gelmiş.
📍
Evlerin odalarının birbirinden uzakta ve geniş bir avluya sahip biçimde inşa edildiği için Rumca anlamı ‘odalar’ olan “Domatia” ismiyle kurulan bu köy zamanla “Doğanbey” olarak Türkçeleşmiş.
📍
Depremler, yangınlar geçirmiş ama yakın tarihte küllerinden yeniden doğdu. Etrafı köklü ağaçlarla çevrili Doğanbey, Büyük Menderes deltasının yakınında olmasının bereketini taşıyor. Az ötedeki Karine koyu ise Menderes ile denizin kavuştuğu yer.
📍
Göçmen kuşların rotasında, denizin içinde yürüyüş yapmak isterseniz listenizde olsun. Gittiğim zamanlarda hiç görmedim, neye benzediğini de bilmiyorum ama dünyada sadece burada yetiştiği söylenen mor fincan çiçeğini aramak için bile gidilir.
📍
Rüzgarın fısıltısına karışan kuş sesleriyle Arnavut kaldırımlı sokaklarda yürürken “piyasa” denilen eski çarşıdaki geçmiş zaman seslerini dinlemeyi unutmayın.
Commentaires