Görselde benim çok sevdiğim ressamlarımızdan biri olan 1999'da kaybettiğimiz ressam Erol Akyavaş'ın son dönem eserlerinden biri var. Değerli ressamımızla ilgili daha sonra iki kelam ederiz ama bugün konumuz başka. Konumuz, 922 yılında bugün hakka yürüyen Hallac-ı Mansur ve günümüze dek ulaşan resme konu “En-el Hak” sözü...
📍📍📍
Hallac-ı Mansur, Anadolu'nun iki büyük İslam düşünürüne, Mevlana ile Hacı Bektaş-ı Veli’ye büyük etki yapan bir düşünür ve alim.
📍📍📍
Hallac-ı Mansur, yaşamına klasik İslam öğretilerini özümseyerek başlamış ve özellikle Mısır ve Mekke ziyaretlerinde bu öğretiler onun için daha da yoğunlaşmış. Ancak yıllar geçtikçe gerçeğe ulaşmak için bu klasik öğretilerin yetmediğini fark etmiş, diğer inançlar üzerinde de çalışıp farklı bir “tanrı düşüncesi” ortaya koymuştur. Ancak bu düşünce onu ölüme götürmüştür.
📍📍📍
Klasik İslam öğretisi, Tanrı olgusunu evrenin dışında bir yerlerde olduğunu kabul eder ve “Her şey ondandır” anlayışını öngörür.
📍📍📍
En-el Hak ise tasavvufta Allah'ın varlığının tek olduğu diğer varlıklar gibi kişinin kendisinin de Allah'ın bir gölgesi, parçası olduğu anlamına geliyor. Hallac-ı Mansur bunu şu şekilde açıklar: “Ben Hakk’ım, zira ben hiç bir zaman Hakk’la hak olmaktan vaz geçmedim”. 📍📍📍
Günümüzde bu görüşün Kuantum Düşüncesi'nin başlangıcını oluşturduğu düşünülmektedir. Buna göre, parça bütüne aittir ve bütünün bilgisini taşır. Tüm kainat insanın içinde, insan da o kainatın içindedir.
📍📍📍
Fizik gerçekse, o gerçeği yaratan nedir? Haydi alın elinize kaynaklarınızı, açın kuantum bölümünü sonra açın kutsal kitapları... Çıkın işin içinden 😉
Comments