Eskiden keyif verici maddelerin en bilinenlerinden biri özel bir kokusu olan enfiye idi. «Burunotu» da denilen enfiye, tütünden yapılan ve keyif için burna çekilen bir tozdur. Tütün tozunun tuzlu su içinde aylarca dinlendirilerek mayalanmasıyla elde edilir. Enf burun demektir. Enf kelimesinin sonuna gelen iye eki ise, beraber, ilgili anlamına gelmektedir.
📍
Enfiye tiryakileri bunu fotoğraflarda gördüğünüz gibi özel kutular içinde yanlarında taşırlardı. Enfiye bizde olduğu kadar Batı’da da kullanılırdı. Hatta en iyi enfiye üreticisi Fransa’ydı. I. Napoléon ve Büyük Friedrich’in enfiye tiryakisi olduğu biliniyor.
📍
Enfiye Avrupa’da ‘deli tütün’ dediğimiz, yurdumuzda ‘Maraş otu’ olarak bilinen tütünün bir alt türü olan bitkinin yaprakların çok ince kıyılmasından yapılırdı. Avrupa’da enfiye bağımlısı olan zenginler bu tütünden yapılan enfiyeye esans damlatırlarmış. Bu türün işgal yıllarında Fransızlar tarafından getirilip yaygınlaştırıldığı tahmin ediliyor.
📍
Kayıtlara göre 1855-60 yıllarında İstanbul’da 94 Gedikli enfiyeciden başka enfiye yapmak ve satmaya çok ağır cezalar getirilmişti. Örnek; Kürek ya da pranga cezası vardı.
📍
Enfiyenin yaygınlaşması enfiye kutusu imalatını da geliştirmiştir. Gümüşten enfiye kutuları, işlemeli enfiye kutuları, minelisi, mücevherlisi bu konuda iş kolu bile oluşturmuştu. Kentlerde yaşayanlar enfiyelerini enfiyeciden alırken kırsal kesim, kendi enfiyelerini kendileri yaparlardı.
Yorumlar