Kars

Osmanlı, Rus ve Ermeni mimarisinin en güzel örneklerini barındıran Kars, aynı zamanda sanat ve edebiyat için de hem ilham veren hem de ilhamı yansıtan bir kenttir. Rus yazar Puşkin, 1829’da Kars’a gelir ve şehirden büyülenir. Şehrin hatıralarında bıraktığı izleri ve özellikle çok etkilendiği hamamı, eşine yazdığı mektuplarda anlatır. Cemal Süreya Kars’ı “beyaz, uykusuz ve uzakta” diye nitelerken Orhan Pamuk “Kar” kitabında kentten benzer bir şekilde can sıkıntısı odaklı söz eder. 📍 Oysa, ızgara planlı geniş caddelerdeki Baltık mimarisindeki peç sistemli yapıları, modern tarımı ve peyniri getiren Malakanları, Karapapak Türkmenleri, Çıldır Gölü, Orta Asya’dan Anadolu’ya gelmiş cirit oyunuyla sadece beyaz değil rengarenk bir şehirdir.