Hazeran

Adını ilk kez 1859 yılında No. 14 sandalyesiyle duyduğumuz Michael Thonet, bir tasarım ilahı. 21. yüzyılda hala tasarımlarıyla ondan söz ediliyor. Ben de pek çok kişi gibi sandalyelerinin hayranıyım. Tüm tasarımlarında kullandığı hazeran ise deyim yerindeyse onun alamet-i farikası.

📍

On sekizinci yüzyılda dünyanın çok sayıda ülkesinde alışılmadık biçimde popüler olan hazeran, Thonet Sandalye adı verilen sandalyelerle birlikte ikonlaşarak 19. yüzyıla kadar etkisi süren yeni bir akım başlatmıştı. Dior gibi ünlü markalar tarafından 1947'li yıllarda defile sandalyesi olarak tercih edilmişti. Dior'un daha sonra klasikleşecek olan motiflerinden biri haline gelen hazeran, son yıllarda Hermes gibi dünya devlerinin de ilgisini çekmeye başladı.

📍

Pek çok doğu medeniyetinin vazgeçilmez süsleme sanatları arasında yer alan hazeranın geçmiş asırlarda soyluluk ve asalet gibi sıfatları sembolize ettiği düşünülüyor. Bu sebeple en seçkin dekorasyon detayları arasında kabul edilen hazeranın ayrıca geçmiş dönemlerde mimari parça olarak kullanıldığı da biliniyor.

📍

Hazeran işçiliği çok zahmetli ve kıymetlidir. İlmek ilmek özenle işlenir. Otsu bitki olan Hazeran’ın ince kesilmiş şeritleri dolap ve radyatör kapakları, koltuk ve sandalyelerin sırt kısımlarında örülerek kullanılır.

📍

Hazeran çiçeğinin bilimsel adı Delphiniums’dur. Yaz başından itibaren göz alıcı çiçeklerini açmaya başlar. İnanılmaz derecede güzel çiçeklere sahiptir. Tek veya çift çiçekler oluşturur. Genellikle yaz sonu veya erken sonbaharda yeniden çiçeklerini açar.

📍

Delphinium, adını yunus anlamına gelen Yunanca "delphis" kelimesinden alır. Çünkü kapalı çiçek tomurcukları bir yunusun burnuna benzer.

📍

Bir sandalyeden nerelere geldik, değil mi?