Sabahları güneş doğarken her taraf aydınlandığı halde hemen arkasında yükselen ve denize paralel olarak uzanan tepe hattı nedeniyle bir süre daha gölgede kaldığı için "Karanlık Liman" denen koyda Nusret Mayın Gemisi, Çanakkale Deniz Savaşı’nın ve tarihin akışını değiştirmişti.
🇹🇷
Nusret Mayın Gemisi 3 Eylül 1914'te Çanakkale'ye gelmişti. Fakat Osmanlı Devleti'nin mali sorunları sebebiyle, boğazı mayınlayabilmek için yeterli miktarda mayın bulunamıyordu. Düşman gemilerinin hareketlerinin sürekli ve dikkatli bir şekilde incelenmesiyle Türk askerleri mükemmel bir analiz yaptı.
🇹🇷
Cevat Bey 6 Mart gecesi, mayın grup komutanı Hafız Nazmi Bey'e “Sana çok önemli bir görev veriyorum. Vatanın selameti bu görevin başarıyla yerine getirilmesine bağlıdır. Yarın akşam, Nusret' le son 26 mayını şu gördüğün Erenköy Mevkii de kıyıya paralel olarak dökeceksin. Düşman hareketinizi seçer, size saldırıya kalkışırsa kıyı toplarımız önceden aldıkları talimata uygun olarak hareket edecek ve sizi himaye ateşiyle koruyacaklar. Kendinizi göstermemeye çaba harcayın. Allah yardımcınız olsun." Mayınların boğaza dik şekilde değil de kıyıya paralel olarak Erenköy mevkiine dökülmesi fikri, mayın uzmanlarının ince bir çalışmayla ortaya çıkardıkları mükemmel bir fikirdi.
🇹🇷
Çünkü düşman gemileri Çanakkale Boğazı’na bölük bölük giriyor ve görevini tamamlayan grup geriye dönerken arkadaki grupların yollarını kesmemek amacıyla boğazın en geniş yerlerinden biri olan Erenköy Mevkii 'den dönüş yapıyordu. Verilen kararla mayınlar da bu manevra sahasına kıyıya paralel ancak manevra hattına dik olarak yerleştirilecekti. Nazmi Bey, bir sonraki gün Nusret Mayın Gemisi komutanlığını yapacak olan Tophaneli Yüzbaşı Hakkı'yı buldu. Nusret'in genç komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey, bundan iki gün önce kalp krizi geçirmiş ve rahatsızlanmıştı. Buna rağmen, savaşın ve ülkenin sorumluluğunu omuzlayarak görevi kabul etti.
🇹🇷
Görev başarıyla gerçekleştirildi. Sırada en az mayınların dökülüşü kadar tehlikeli olan geri dönüş yolculuğu vardı. Daha önce dökülmüş olan mayınlar ve düşman kuvvetleri Nusret'in rotası üzerinde bulunuyordu. Neyse ki o karanlık gecede kimse Nusret’i görmemiş ve görev yerine getirilmişti. Fakat Yüzbaşı Hakkı’nın hasta kalbi bu heyecanı kaldıramamış ve oracıkta duruvermişti.
🇹🇷
Mayınların yerleştirilmesinden on gün sonra müttefik donanması saldırıya geçti. 18 Mart 1915'deki deniz harekatında müttefik kuvvetleri 3 deniz tümeninden oluşuyordu. Bouvet adlı savaş gemisi, Suffren, Goulois, Charlemagne adlı Fransız gemileri ve Triumph, Prince George adlı İngiliz gemileriyle birlikte 3.tümende yer almaktaydı. Savaş planına göre, önce 3. Tümen Boğaz'a girip tabyaları ateş altında tutacak, sonra yerini 2. Tümen'e bırakarak boğazdan çıkacaktı. Bu plana göre, görevini bitiren ve zaten hasar almış olan Bouvet, Boğaz'dan çıkarken Nusrat'ın döktüğü mayınlara çarptı, manevra kabiliyetini kaybetti ve daha sonra da Anadolu Hamidiye Tabyası'nın ateşi sonucunda 639 kişilik mürettebatıyla beraber battı.
🇹🇷
Nusret, savaşın seyrini değiştirdi. Hikaye değil bu. Yüzlerce Çanakkale gerçeğinden biri... Tüm şehitlere ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere artık hayatta olmayan tüm savaşanlara rahmetle...
Comments